×

Halı Ekspertizi

Uzman kişilerce değerlendirme yapılmalı, bunun sonucunda tarafınıza yazılı bir belge verilmelidir.
Antika Halı, antika sevenler için yerinde ekspertiz hizmeti vermektedir.

Ankara içine aynı gün, çevresine ve dış illere randevulu olarak ücreti mukabili ekspertiz hizmeti verilmektedir.

Antika olarak nitelendirebileceğiniz Halı, Kilim benzeri ürünlerinizin yakından çekilmiş yüksek çözünülürlükte bir fotoğrafını internet aracılığı ile e-mail adresimize yollayabilir ve bir ön değerlendirme yaptırabilirsiniz.

info@antikahali.net

Halı Tarihi

Günümüze ulaşan en eski halı, Sibirya'da tamamen donmuş bir buz kütlesinin içerisindeki İskit prensine aittir ve günümüze kadar bozulmadan gelebilmiştir.

Dünyada bilinen bu en eski havlı yün halının tarihi MÖ 4.-5. yüzyıla uzanmakta olup Sibirya Pazırık (Pazyryk) Vadisi'nde Sergei Ivanovich Rudenko tarafından 1949 yılında yapılan bir höyük kazısında bulunmuştur.

Bu halının kökeninin Sibirya'da yaşayan Türki gruplara, İskitlere veya Persli Ahamenişlere dayandığı söylenmektedir.

Bulunan bu ilk halı, 183x200cm boyutundadır ve her metrekaresinde yaklaşık olarak 360.000 ilmek olduğu gözlemlenmiştir.

Muhteşem bir yapıya sahip olan halının ilmek yoğunluğu günümüzde birçok halı mağazasında satılan halılarınkinden daha yüksektir. Deseni çok zengin ve ilginçtir; ortasında 24 tane çarpı şeklinde figür vardır; bunların her birinde stilize edilmiş 4 nilüfer çiçeği vardır.

Bu kompozisyonu grifinlerle çerçevelenmekte ve bunu 24 alageyikli bir sınır izler. En geniş sınırında yük atı ve insan figürleri, orta kısmında bir kurdele motifi vardır. Halının bir zamanlar parlak olan kırmızılarının, lacivertlerinin ve yeşillerinin artık solmuş olmasına karşın, o zamanlar oldukça canlı oldukları anlaşılmaktadır.

Dünyanın bu en eski halısı; Rusya, St. Petersburg'daki "State Hermitage Müzesi"nde sergilenmektedir.

Halı Kullanım Tarihçesi

Halı, evlerde ilk kullanıldığı zamanlarda; koruma, zeminin örtülmesi, duvarların kaplanması ve dekorasyon amacıyla kullanılıyordu.
Ayrıca genellikle üst sınıflar tarafından kullanılan lüks bir eşya olarak görülmekteydi.

Daha sonra 7. yüzyılda, Hristiyan azizlerin değerli eşyaları Orta Doğudan sevk edilmesi için pahalı malzemelere sarılırdı.
Bu, Roma'dan hacca giden Avrupalı manastır başlarının ağırlığınca altın değerinde kumaşlar ve kutsal emanetler getirmeyi asla ihmal etmedikleri Merovenjler dönemiydi.

Bu nedenle orta çağlardan itibaren batılı sanatçılar Doğu motiflerini tanıyorlardı; bu motifler genel olarak Sasani kökenli olup zamanla Asya, erken Hıristiyanlık, Bizans ve İslam kültürlerinin muhteşem karışımıyla zenginleşmiştir.